Friday, October 26, 2012

KolPosKoPi

HPV macerasına geri dönelim.

En son hem yüksek hem düşük riskli hpv virüsü taşıdıgımı öğrenmiştim, ve tekrar leep icin gün almıştım, ancak ailemle konuştuktan sonra leep'i tekrar iptal ettim.
Leep olmam gereken saatlerde, ben başka bir doktorum kapisindaydim. Doktora durumu ilk anlattigimda, senin yasinda birisi için Leep'e hic gerek yok, ileride olabilir ama once cocuklarin olur vs. ve ancak ileriki yıllarda leep gerekebilir dedi. Bunlari duyduktan sonra iki kez Leep'ten kacmanin agirligi biraz hafifledi ve doğru seyi yaptigimi anladim.

Daha sonra doktor kolposkopiye başladı. Ben tampon bile kullanamayan, pap smear alınırken bile inleyen, aci esigi cok düşük bir insanim. Kolposkopi hemen hemen acisiz gecti, hatta parca biyopsi alınırken bile - doktor bile simdi aciyacak demesine ragmen - saniyelik minik bir kramp dışında aci hissetmedim. Doktorum kolposkopiyi bitirince, fena gozukmuyor, hafif değişiklikler var dedi ve beni bir kez daha rahatlatti. Kolposkopiyle beraber başka seyler de yapildi o gun:

-Kolposkopi
-HPV DNA testi (tam olarak virüslerin numaralarini ogrenebilmek icin)
-Parça biyopsi
-Pap smear
-Vajinal swab yani kültur ornegi

Kolposkopiden sonra akşam yemegi icin disaridaydim, hemen hemen hic bir akinti yoktu, sadece biraz yorgun hissediyordum ama yorgunluğumun asil sebebi psikolojikti. Bir kac gun sonra, doktorun kolposkopiden sonra kanı durdurmak icin iceriye koydugu gumus nitrak cozeltili gaz bezine benzer siyah parçalar düşmeye basladi.

Yani uzun lafın kısası, eğer pap smeariniz normal değil ise, once hpv testi yaptirin, eger pozitifse bir an once kolposkopi olun. Kolposkopide korkulacak hiç bir şey yok. Tek tavsiyem, kolposkopiye yalniz degil, iyi bir arkadaşınızla gidin. O anki bilinmezlikler ve endiseler, bir arkadaşın destegi ve gülümsemesi ile uzaklaşıveriyor.
Ayrıca yukarıdaki sitede kolposkopinin ne olduğu ve nasıl yapıldığı çok güzel bir şekilde anlatılmış.

Sapkın ve Haksız

Maalesef bir terazinin canını en cok yakan sey, deli gibi yakan sey haksizlik. Tam bir senedir sapkin ve haksiz bir iliski içerisindeyim ve bu girdapta olanlar oldu, HPV bile beni buldu. Simdi elimden gelen tek sey bu ilişkiden DERS ALMAK ve beni oldurmeyen sey beni daha guclu kilar diye dusunerek duruma iyimser yaklaşmak.
 
Su anda bunlari yazarken bile ruhumu, midemi, kalbimi bir anda sıkışma hissi sardi. Kendime bunlari 1 sene yasattigima gore demek ki ben tam bir mazoşistim. Ama artik gercekten yeter. Çığlıklarımı şimdiye kadar hep icimde attim, ama artik avazım ciktigi kadar bagiracagim. İçime ata ata kendimi fiziksel ve ruhsal olarak zehirlemisim meğer ben. Cok uzgunum, ama hüznümü bile yaşayamıyorum - batıyor malum kişiye. Kendimden ve ailemden çok özur diliyorum ve bu gunlerin acisini kahkahalar atarak mutlulukla çıkaracağım günleri iple cekiyorum.
 

Thursday, October 25, 2012

Ben nerde yanlış yaptım?

 
1. Prezervatif kullanılmalı
 
Bu işin sakasi yok. Virusler, bakteriler insan ayirmiyor. Kim olursaniz olun, kiminle olursanız olun ama kondom kullanin mutlaka. Eger hamile kalmak istiyorsaniz da, bazi ozel kremler/kayganlaştırıcılar var, bunlari kullanarak virusun gecme ihtimalini azaltabilirsiniz. Mesela internette doğal ve saf hindistan cevizi yagi kullananlara rastladim. Ancak bu garantili bir yol değil, o yuzden sadece hamile kalmaniz gerektiginde bu yola basvurun. (sunu soyleyeyim, ben ilk anormal pap smear sonuçlarımı aldiktan sonra cinsel hayatima ara verdim, dolayisiyla bu bahsettiklerim kendi deneyimim değil).
 
Daha sonra 'ah', 'vah', 'keşke' demek istemiyorsaniz ne olursa olsun korunun. Ozellikle genc yaslarda ve evlilik öncesinde. O kadar basit bir sey olmasina ragmen cogu kisi kullanmiyor, ama gel gör ki insanin akli basina is isten gectikten sonra geliyor.
 
2. Bağışıklık sistemi
 
İşte asil mesele bu. HPV ye karsi en garantili onlem sapasaglam bir bagisiklik sistemi. Maalesef çoğu kişi gunumuz yasantisina ayak uydurayim derken, vucudun bu cok degerli sistemini alt üst ediyor, kiymetini bilmiyor. Ben bu cektiklerim icin virusu kapmamdan cok bagisiklik sistemimin zayiflığını (ve de psikolojimi) sucluyorum.
 
3. Çaresizlik psikolojisi
 
Ben bu HPV olaylarina bulaşmadan hemen once hayatimin en caresiz en uzgun gunlerini yasiyordum ve de bunun sağlik acisindan nelere mal olacagindan habersizdim. Simdi ogrendim ki 'çaresizlik' duygusu ile hastaliklar arasindaki iliski bir cok bilimsel arastirma ile kanitlanmis. Siz siz olun, bu fena duygunun kokusunu aldiginiz gibi hemen arkanizi donun ve uzaklasin! Kendinize bunu yapmayın...

Friday, October 19, 2012

ASCUS + HPV pozitif = ???

 
Ağustos 2012 itibariyle elimde sunlar vardi:
 
- paramparca bir ben
- 1 adet ASCUS'lu pap smear raporu
- 1 adet hem yuksek riskli hem dusuk riskli HPV pozitif gosteren laboratuar sonucu
- olası bir LEEP operasyonu
 
Tabii ki yine balıklama daldım google dunyasina ve basladim arastirmaya. Ilk gozume çarpan sey, ascus+hpv pozitif durumlarinda bir sonraki asamanin Kolposkopi olduguydu. Ancak doktorum ısrarla kolposkopinin vakit kaybi oldugunu soyleyerek sadece Leep yapacağını belirtmişti.
 
 
(ASCCP Algoritmasi - http://www.asccp.org/consensusguidelines/consensusguidelinesoverview/tabid/5956/default.aspx)

 
Leep operasyonundan bir gun once aileme soyledim bu durumu - hpv'den bahsetmeyerek, sadece bazi kotu hucrelerin alinmasi gerekiyor dedim. Onlar Leep fikrine kesinlikle karsi ciktilar ve baska doktorlara da gitmemi onerdiler. Ve ben operasyon olacagim gunun sabahi doktorumu arayip iptal etmek istedigimi soyledim. Ayni anda baska ve cok daha pahali ozel bir doktordan kolposkopi için randevu aldim.
 
Tüm bunlar olup biterken zihnen ve ruhen o kadar zayıftım ki. Neden ben diye kendimi sorgulamaktan başıma ağrilar giriyordu, ve bazi geceler hıçkıra hıçkıra ağlamaktan nefesim kesiliyordu. Bu HPV durumu ortaya çıkmadan once bile hayatimin en zor donemi diyecegim bir donemden geciyordum, ve bir de bu dert çıkınca resmen rekor kırdım. Daha fazla batamazdım.

Tuesday, October 16, 2012

Kotunun iyisi ASCUS, ama...

Kotunun iyisi ASCUS, ama...
Pap smear testimin sonuçlarına göre ASCUS (atypical cells of undetermined significance) - yani 'onemi bilinmeyen anormal hucrelere' sahiptim . Ilk basta bu durum beni korkutsa da, sonradan özellikle 'önemi bilinmeyen' kismina ısındım ben bu hucrelerin. Onemleri bilinmiyor, ve de sadece anormeller (yani patolojik olarak kanser oncusu hucre de degiller ama normal de degiller) - yani ASCUS demek bir suru acik kapi ve ihtimal demek.
Yaşadığım şoku ve üzüntüyü hafifletmeye calisirken kendimi boyle telkin ettim . Pap smear alinirken hala hafif kanamali akintim vardi, belki de bu hucreler labrotuarda 'anormal' olarak gorundu, ya da baska bir enjeksiyon, iltihap, tampon kullanimi vs. diye birsuru senaryo yazdim, hpv olamayacagina inanarak. 
Doktorum ASCUS gorur gormez hemen yuzde yuz HPV varmis gibi yaklasti duruma, ve bu benim alternatif senaryolarimla uyusmuyordu. Bu kafa karisikligiyla, LEEP operasyonumu iptal edip solugu doktorun muayenesinde aldim. HPV testi olmak istiyordum, boylece elimde somut kanitlar olacakti ve ben hakli (ve HPVsiz) cikacaktim. Doktorum, bu testi yaptirmak hic bir seyi degistirmez ve asla bir tedavi yontemi degildir dedi, ama test yapildi.
Ilk ASCUS haberinde cok ama cok sarsilmistim, ama HPV test sonuclarimla resmen yikildim. HPV pozitif... Hem de hem yüksek risk hem dusuk risk. Doktorumla konusamadim bile, yutkundum ve titredim durdum. Doktorum yine LEEP dedi, ben artik daha da cok korkmustum ve tamam dedim. LEEP ile tamamen kurtulabilirmiyim peki viruslerden diye sordum. 'Aslinda hayir, cok buyuk ihtimalle bu virusler sadece rahim agzinda degil vajina da da var, ve zamanla tekrar yayilabilir' dedi doktorum. Kafamdan tek gecen suydu 'bit-tim ben'.

Thursday, October 11, 2012

Giriş - gelişme - savaş ve sonuç ....

İşte giriş....

İnsan vücuduyla ve hastalıklarla uğraşmak aslında tamamen bir dedektiflik isi. Yaşadığım sağlık sorunlari hakkinda ‘nasil, ne zaman, nerede, ne kadar’ gibi sorulari kendime sordukca aldığım cevaplarin hep birbiriyle alakali cikmasiyla bunu farkettim ben.  

Bu blogu yapmamin en büyük nedeni herkesden once kendime yardim etmek. Son zamanlarda saglikla ilgili o kadar fazla bilgi edindim ki, maalesef beynim resmen doldu- bu bilgileri bloguma aktararak hem beynimi rahatlatmak hem de bildiklerimi, yaptiklatimi, dusunduklerimi baskalariyla paylaşmak istiyorum.

Bu dedektiflik maceramda farkettigimde beni en cok etkileyen gercek su ki – düşündüklerimiz ve de hissettiklerimiz vucudumuza direk olarak hukmediyor. Ben maalesef bunu sadece cok kisa bir sure once anladim. Beslenmenin, egzersiz yapmanin, saglikli yasamanin değerini cok daha onceden farkedip gunluk hayatimda benimsememe ragmen, isin duygusal yönünü maalesef atladim ve de sonunda onemli bir saglik sorunuyla (HPV!) yuzlesmek zorunda kaldim.

ASCUS Kabus

Temmuz 2012’de iki reglimin arasinda 7 gün boyunca kanli akıntı olunca hemen jinekologa gittim ve de ilk pap smear testimi oldum (daha önceki muayenelerde bakire olduğum icin hic pap yaptirmamistim).  Doktor sadece olumsuz bir test sonucu alirsak sizi arayacagiz dedi. Pap’tan sonra doktor ayrica polikistik ihtimali icin yumurtaliklari ve rahimi ultrasonla kontrol etti ve her sey yolunda gozukuyordu. 1 hafta sonra maalesef telefonum çaldı ve hemşire doktoru gormem gerektiğini soyledi. Ve de kabusum böylece başladı.

Zaten hastalik hastasi ve de son zamanlarda asiri depresif olan ben, böyle bir haber alinca üzerimden kamyon gecmis gibi oldum. Hemen ertesi gun icin randevu aldim. Doktora gittiğimde heryerim buz gibiydi ve hala sok icindeydim. Neyseki doktorum asiri iyi bir insan ve çok da nazik. ‘Onemli bir sorunumuz var, ancak emin ellerdesin’ dedi. Test sonucum ASCUS idi. Yani anormal pap sonuclari arasinda en hafifi. Aslinda o gun muayanede konusulanlari pek de hatırlamiyorum sokta oldugumdan, ama doktor bana virusle ilgili bilgiler verirken ilk kez ‘kanser’ lafi geçtiğinde kusmak istedim, olamaz dedim. Doktor iki secenegimiz var dedi, ya 4 ay bekleyip yeniden pap smear testi yapacagiz, ya da LEEP operasyonuyla kotu hucreleri alacagiz. O an neyle karsi karşıya olduguma dair bir fikrim olmadigindan, hucrelerden hemen kurtulmak cok cazip geldi. Tamam dedim ve 18 Temmuz’a genel anastezili LEEP operasyonu icin gün aldım.

Klinikten çıktığımda artık ben ‘ben’ degildim, ve de hic bir seyin eskisi gibi olamayacagini biliyordum.  Kendi  kendime ‘… ama ben sadece 23 yasindayim’ diyip durdum eve giderken yol boyunca.