Friday, December 28, 2012

2013

Elimde olsa 2012'nin her dakikasini her saniyesini tamamen silerdim, hiç bir iz kalmayana dek. Bazen hala saf saf ya belki her şey kötü bir ruyadir ve uyanıcam diyorum.
 
Herkes beni cok zeki çok akıllı bilir, ismimi duyunca insanlarin aklina ilk basarilarim gelir. Ama benim icinden gelen şey bas bas bağıra bağıra (kuzey style!) BEN DÜNYANIN EN APTAL İNSANIYIM demek. Öyleyim. Yaptigim seylere ve bedellerine bakarsak GERIZEKALININ önde gideniyim. Kendimi bir turlu affedemiyorum. Umarim zamanla affedebilirim.
 
Dua ediyorum her gün, 2013 bir an once gelsin, 2012 geride kalsin bitsin gitsin yokolsun. Ama oyle seyler var ki takvim yapraklari gibi koparip atilmiyor, kolay kolay geride birakilmiyor. Mesela HPV. 10 yil da gecse ben bunun yüküyle yaşayacagim. Aptalligim yuzunden. Faturayi kime kessem faydasiz. Aslinda her sey faydasiz. Bağırsam çağırsan kırsam döksem sonuç aynı.  
 
Evet çok çabaliyorum HPV'den kurtulmak icin ama yine de cok mutsuzum, ara ara da umutsuzum. HPV aslinda icine dustugum berbat durumun sadece bir sembolu, hem de belki de en basiti. Tepeden tirnaga yanlis bir kisi yuzunden bir batakliga saplandim resmen. Çamur her tarafim. Ömür törpüsü lafını çok çok iyi anlıyorum artık. Ve gerçekten öyle insanlar varmış. Çok yakinda kaçacağım, uzaklaşacağım, yikanacağım, arinacağım. Umarım bu kaçışım kurtuluşumun da resmen başlangıcı olur.
 
2013 no'lur bana yardim et.

Wednesday, December 26, 2012

Erno Laszlo'dan sivilceler için kullandığım ürün

HPV ile olan mucedelem devam ederken hayat devam ediyor tabii ki, hatta daha bir dolu dolu devam ediyor... Ne de olsa yapilacak çok şey var.
Daha onceki bir yazimda bahsettigim gibi yillardir bir akne problemidir gidiyor... Ergenlik döneminde cikmayan akneler, son bir kac senedir beni rahat birakmiyor. Şu anda fena degil durum, ama yanaklarimda bir suru minik kirmizi akne izi var. Ama yine de hala, ozellikle regl olacağım zaman, bir kaç tane sivilce yerini buluyor yuzumun çesitli yerlerinde. Neyse, onlar da gidecek biliyorum... hpv'den kurtulduktan sonra, aknenin direnmesi biraz zor.. ben bu meseleleri kokunden halletmeye kararliyim yavaş yavaş...
Dün yaklasik 1.5 senedir kullandigim bir ürünü bitirince paylaşmak istedim, çünkü gercekten bitmesine üzüldügüm bir ürün. Erno Laszlo Targeted Blemish Treatment.
 

Bir cok kisi Erno Laszlo markasini bilmiyordur, normal, ben de bilmiyordum inanin. Ama aslinda gayet etkileyici bir hikayesi var ve Marlyn Monroe, Audrey Hepburn gibi ikonlarin bu markanin urunlerini kullandigi biliniyor. Cok eski bir marka ve sahibi de aslen Macaristan asilli New York'un en onde gelen guzellik uzmani doktorlarindan... Ve Hollywood'dan bir cok unlu musterisi varmis. Bu markanin urunleri gercekten orijinal seyler ve diger markalardan farkli urunler, o yuzden magazalarina girince bir cok sey ilgimi cekmisti ve denemistim.

Dün bitirdigim Erno Laszlo Targeted Blemish Treatment de minik bir tüp (ne kadar minik olduğunu görün diye yanına bir ruj koydum hatta) ve çıkmakta olan ya da cikmis sivilcelerin uzerine surup gece yattiginizda sabaha sivilce inmis oluyor. Ben bu ürünle yüzlerce sivilceyi çıkmadan yoketmisimdir simdiye kadar. Yani bi sivilce cikicak gibi olduğunda her gece uzerine sürüp yattiginizda sivilce kontrol altina aliniyor ve kisa surede iz birakmadan gidiyor. Ben sadece gece kullandim cunku hafif sari renkli ve kuruyan yogun bir yapida, yani gunduz makyaj altinda ya da her sekilde kullanilirsa goruntu hos olmayacaktir. Ama gece bol bol sivilcenin uzerini bununla kapatinca cok etkili oluyor ve sivilceyi kurutuyor. Içinde salisilik asitin yani sira bir çok bitkisel öz var, ve bitkisel bir kokusu var. Sadece sivilce uzerine suruldugu icin yoğun bir ürün ve ilk sürüşte hafif bir yanma hissediliyor. Ne yazik ki organik ya da tamamen dogal bir urun degil. Ama yuzunuzun sadece kucuk bir alaninda kullanildigi icin pek de sorun degil iceriğinin tamamen dogal olmayışı.

Ben cok memnun kaldim. Türkiye'de sanırım satılmıyor bu marka. Strawberrynet'te markanin bazi urunleri var ama benim bahsettigim urun yok. Yurtdışında karşınıza çıkarsa denemenizi öneririm. Ama şunu söyleyeyim ucuz bir marka değil. Yanlış hatırlamıyorsum bu minik tüp en az 75tl gibi bir fiyattı (yurtdışında).

Tuesday, December 18, 2012

2. kolposkopim (ve biyopsim)

Gectigimiz pazartesi günü 2. kez kolposkopi oldum. İlk kolposkopimi agustos sonunda olmustum, yani yaklasik 4 ay sonra ikinciyi oldum. Doktoruma bunu soyledigimde, aslinda gerek yok, senede bir kolposkopi yeterli ASCUS icin dedi, ancak ben olmak istiyorum dedim ve doktor da kabul etti.
 
Daha önceki yazımda belirttigim gibi ilk kolposkopim (ve biyopsim) oldukca rahat gecmisti. Sonuçlar da sükürler olsun ki iyiydi. Bu sefer de pek bir aci duymadim kolposkopi ve biyopsi sirasinda. Sadece oldukca rahatsiz bir durum, acisiz ama ayni zaman da rahatsiz. Umarim anlatabilmisimdir :)
 
Neyse, doktor bir kaç parca aldi yine biyopsi icin, sonuclari bekliyorum simdi, insallah guzel cikar yine sonuclar. Kolposkopiden sonra akinti olmadi bende. 1 gun sonra doktorun biyopsi aldigi yerlerde kanama ve enfeksiyonu onlemek icin koydugu kimyasal sey dustu kendiliginden. Kolposkopiden sonra pek aci agri hissetmedim, biraz dolasip eve gidip dinlendim.
 
Kolposkopi icin gittiğimde 9 kasim'da oldugum pap smear sonuçlarimi da aldim. Hala daha sonuca bakip bakip sırıtıyorum. Sonuç sadece ASCUS ve hafif iltihap. Ama beni en cok mest eden şey hpv'sel hucre degisimi gorulmemistir gibi bir sey yaziyor sonucta. Bir onceki pap smear'imda tam tersi bir ifade vardi. Gerçi doktor kolposkopi'den sonra hala enfeksiyonlu gozuken bir kac yer var dedi, ama yine de pap sonucum beni cok mutlu etti. Insallah kolposkopi sonucum da bu mutlulugumu katlar.
 
Hazır saturn de gidiyor ve yeni bir yıl geliyor şu HPV den kurtulmak ne kadar harika olurdu! Havalara uçarım!
 
Herkese bol sağlık ve güzel haberler diliyorum.

Tuesday, December 11, 2012

Bitkiler

Önümüzdeki pazartesi tekrardan kolposkopi yapilacak. Bir onceki kolposkopim gayet rahat gecmisti. Özel bir yerde yaptirdim ve cok deneyimli bir doktordu. Hemşiireler de muthis tatliydi ve hic elimi birakmadilar islem sirasinda. Ama bu kez başka bir doktora gidiyorum -
 sigortamın karşıladığı bir doktora. Bakalım bu sefer nasil olacak... Aslında acıya macıya razıyım, yeterki sonuçlarım temiz çıksın.
 
Ayrıca geçen hafta upuzun bir sikayet listesi ile çin tıbbı doktoruna gittim. Listedeki sorunlarimdan bir kismi soyleydi hpv, akne, akinti, kilo kaybi, tuylenme, depresyon, zayif bağışıklık sistemi vs. Doktor bitkisel bir karisim verdi, 3 gün boyunca gunde iki kere icmek icin. Tabii ki tadi berbat, ama icinde sadece bitkiler var. Bunlari kullandiktan sonra gel, ve bir degisiklik olup olmadigini bildir, ona gore bir sonraki karışımın hazirlansin dedi. Ancak ben bu hafta geri gidemeyecegim, daha sonra tekrar gitmek istiyorum tabii. Fakat, son bir kac gundur cok asiri sekilde akintim var. Hic bu kadar cok olmamisti. Sanirim bu bitkisel karisimla alakasi var. Umarim olumlu bir seydir, mesela icerdeki mikroplar vs belki de sökulup atildi. Umarim :)
 
Çok yakin bir arkadasim da hpv yuzunden lazer operasyonu gecirdi ve kotu hucreleri alinmisti. Bu islemden sonra Pekin'e gidip cin tibbi hastanesinde boyle bitkisel karisimlari ice ice kendine geldi ve resmen hayatı degisti. Bağışıklık sistemini saglamlastirdiktan sonra gercekten de gerisi geliyor. Ben de bir şans vericem çin tıbbına.
 
İçtigim karisimin icindeki bitkilerden bazilari su sitedeki kanser hucrelerini olduren 79 bitkinin listesinde yer almakta:http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=3895
 
Mesela benim içtiğim karışımda olan bitkilerden birisi Meyankökü (licorice root). Google'a meyankökü yazdığınızda bu mucize bitkinin nelere faydası olduğunu göreceksiniz. Ama lutfen kullanmadan once detaylı bır şekilde araştırın zarar ve faydalarını. Ve eğer hamileyseniz bu tür şeyleri kullanmanızı tavsiye etmem. Ayrıca herşeyin fazlası zarar, hemen iyileşmek için aşırı miktarlarda tüketip vücudunuza yüklenmeyin.

Ben alternatif tibbi seven birisiyim. Sizler de bu listeye bakıp araştırıp aktarlardan bulabildiklerinizi deneyebilirsiniz. Bu bitkilerin tabletleri de var ancak hapların içinde neler olduğundan hep şüphe duymuşumdur o yüzden ben bitkisel çayları tercih ediyorum. En çok güvendiğim ve sevdiğim bitkisel çay markaları da Traditional Medicinals ve Yogi. Mesela şu gunlerde işyerimde günde birer bardak şu çaylardan içiyorum.



Wednesday, November 28, 2012

WBC ve HPV

Evet, bazı gelişmeler var... En son yaptirdigim pap smear de ASCUS cikti (9 Kasim'da). Ve doktor 17 Aralık'a kolposkopi icin gün verdi.
 
Ama ben bir kac gun ence cok daha çarpıcı bir sey ogrendim. Son zamanlardaki kilo kaybim dolayisiyla gittigim doktor kan testleri yaptırmıştı ve onun sonuclari geldi. Doktor sonuclar normal dedi ama ben eve gidince önemli bir detay farkettim. Akyuvar sayım (WBC) bir önceki kan testlerime gore dusuktu (düşük ama hala referenslar icerisindeydi). Ancak daha da önemlisi, lenfosit sayim (LYM) en alt sınırdaydı ve hatta sinirin altindaydi. Lenfositler bir insanın bagisiklik sisteminin yegane savaşçılari. Ve ben bu sonuclari gorunce cok cok üzüldüm tekrardan. Ben aylardir bağışıklık sistemimime guveniyordum, ne de olsa gececek diyordum, ama aslinda benim bağışıklık sistemim ortalikta gozukmuyor bile, cok dusuk degerler. Çok korktum. Çünkü, bu isin bir hapi ya da ilaci yok. Bagisiklik sistemin ya iyi ya kötü. Ben zaten iyi besleniyorum uzun zamandır. Ama kontrol altina alamadigim tek düşmanım Stres..... Stres beni mahfetti, ben de onu mahfedicem!
 
 

Wednesday, November 7, 2012

24 Saat: Düşünce Gücü

Yarın öğleden sonra, yine yeni bir doktora pap smear yaptirmak icin gidecegim, en sonuncusu agustos sonunda yapılmıştı, yani yaklasik 2.5 ay once. Su an reglimin 3. gunundeyim, ama maalesef cok zor randevu alabildigim için mecbur bu halle gidecegim doktora. Internette okuduklarima gore cok buyuk bir sorun değilmis, regl sırasında pap smear alinabilirmis. Ama aklinizda bulunsun Pap Smear icin en uygun gunler, son adetinizin ilk gününden 10-20 gun sonrasindaki zaman dilimiymiş. Artık bir sonraki pap'larımda bunu uygulamaya calisirim, her ne kadar benim regllerimin sağı solu hiç ama hic belli olmasa da....
 
En son pap smearimden bu gune kadar bir cok sey denedim, ama biraz düzensizce yaptım bu seyleri panik halinde. Yarınki pap smearimin sonuclarina gore bu araştırdığım seyleri RESMEN uygulayacagim ve burada da paylaşacağım.
 
Şimdi şu onumuzdeki 24 saatte yapacagim sey ise DUA ve DÜŞÜNCE GÜCÜ ile evrenin tum iyilestirici enerjisini üzerime cekip yarin ki testten guzel sonuclar almak! Aksam is cikisi yoga dersine de gidecegim. Ve de hep iyi düşüneceğim, hep güleceğim, son ses muzik acip dansedecegim falan filan. Umarım yeni doktor da iyi çıkar. Hadi bakalim!
 
 
 

Bulmaca

En son yazımda bu Bulmaca'yı çözmeye kararlı olduğumu söylemiştim. Bulmacanin HPV haricindeki diğer cok onemli parcalarini sizlerle de paylaşayım:
 
  • Senelerdir suren bir vajinal akinti (bazen kokusuz, bazen kokulu, bazen beyaz, bazen renksiz)
  • Düzensiz adet gorme (kimi zaman 20 gunde, kimi zaman 50 gunde bir gelen regl)
  • Aşırı tüylenme (ailem ve arkadaslarim abartiyorsun dese de bariz bir sekilde yuzumde ve boynumda tüylenme)
  • Senelerdir kurtulamadığım sivilce sorunu
 
Kalıbımı basarım ki bunlarin hepsi birbiriyle bağlantılı ve ben bu HPV savaşından galip çıktıktan sonra bu sorunlarin hicbirinden eser kalmayacak!!! Yukarıdaki dertlerden arınmış bir BEN'i düşününce o kadar heyecanlanıyorum ki.
 

Monday, November 5, 2012

Sonuçlar

Bir kaç gün sonra sonuçlar çıktı:

-Kolposkopi ve Parça Biyopsi
0.6 x 0.4 x 0.3 cm büyüklüğünde tek bir dokuyu biyopsu almis doktorum.

Serviksin transformasyon zonunda metaplastik skuamoz epitel iceren 'koilocytosis- yani Koilosit' gorulmustur. Bu koilositler, squamoz epitelin üst katmanlarindadir.

Epitelyal bazal hucrelerde hiperplazi gorulmustur, ancak DISPLAZI yoktur. Malignite - yani kotuluk - yoktur.

(Yukarida yazdiklarim, laboratuar sonucundan birebir alintidir.... Yani hpv'ye bagli hucre degişimleri var ancak Displazi YOK! Bu cok cok iyi bir haber. Peki bu koilositler nedir???

Bu konuyu arastiriken internette rastladigim su makaleden yararlandim ( http://mmj.dergisi.org/pdf/pdf_MMJ_538.pdf )

Koilesitler, hpv virusunun neden oldugu cekirdegi etrafinda buyuk bosluk iceren hucrelermis!! Bak sen su hpv nin yaptığına... Koilos yunanca 'bosluk' demekmis! Boyle bos bos islerle ugrasmanin bedelini ödeticem ama ben o HPV'ye... Hiperplazi olup da Displazi olmaması benim dikkatimi çekse de(!) doktorum endiselenecek kotu bir durum yok dedi)

Asagidaki resimde (http://en.wikipedia.org/wiki/Koilocyte) sol taraftaki serviks hucreleri normal iken, sag taraftakiler tipik koilosit yani hpv magduru zavalli serviks hucreleridir:

-HPV DNA testi 
Düşük riskli HPV virusu tip-6 ve Yuksek riskli HPV virusu tip-39

-Pap smear
LSIL!!!! Daha bir onceki smear sonucum ASCUS iken, bir kademe daha kötüye doğru ilerlemiş ve LSIL olmuş, umuyorum ki bunun sebebi laboratuardaki elemanin HPV sonucundan yola cikarak hemen LSIL'e karar vermesidir. ASCUS'da hala bir belirsizlik vardı laboratuarda hucrelere bakan kisi icin, hucre degisikleri bir suru seyden kaynakli olabilirdi. Ama bu sefer, pap örneği ile birlikte high risk hpv-pozitif oldugum bilgisi de laboratuara gittigi icin, hücrelere bakan kişi LSIL tanısını tercih etmistir (diye inaniyorum!)...  
Ayrıca pap sonucunda Kandida ve hafif iltihap da çıkmış.

-Vajinal swab yani kültür örneği
Fazla miktarda Group B - Strep ve Kandida

Doktorum, group B - strep icin antibiyotik, kandida icin de bir adet fitil verdi ve 6 ay sonra pap smear icin geri gelmemi onerdi.

Mutlu ve umutluydum sonuclarimla... ama yolun basinda oldugumu da biliyordum...

Yapilacak cooook sey vardi... Google'dan baslayarak.... Elimdeki test sonuclarina baktikca neden tıp okumadım ben yaaa diye düşündüm... Bir bulmaca gibiydi hersey ama ben çözmeye kararlıydım!

Friday, October 26, 2012

KolPosKoPi

HPV macerasına geri dönelim.

En son hem yüksek hem düşük riskli hpv virüsü taşıdıgımı öğrenmiştim, ve tekrar leep icin gün almıştım, ancak ailemle konuştuktan sonra leep'i tekrar iptal ettim.
Leep olmam gereken saatlerde, ben başka bir doktorum kapisindaydim. Doktora durumu ilk anlattigimda, senin yasinda birisi için Leep'e hic gerek yok, ileride olabilir ama once cocuklarin olur vs. ve ancak ileriki yıllarda leep gerekebilir dedi. Bunlari duyduktan sonra iki kez Leep'ten kacmanin agirligi biraz hafifledi ve doğru seyi yaptigimi anladim.

Daha sonra doktor kolposkopiye başladı. Ben tampon bile kullanamayan, pap smear alınırken bile inleyen, aci esigi cok düşük bir insanim. Kolposkopi hemen hemen acisiz gecti, hatta parca biyopsi alınırken bile - doktor bile simdi aciyacak demesine ragmen - saniyelik minik bir kramp dışında aci hissetmedim. Doktorum kolposkopiyi bitirince, fena gozukmuyor, hafif değişiklikler var dedi ve beni bir kez daha rahatlatti. Kolposkopiyle beraber başka seyler de yapildi o gun:

-Kolposkopi
-HPV DNA testi (tam olarak virüslerin numaralarini ogrenebilmek icin)
-Parça biyopsi
-Pap smear
-Vajinal swab yani kültur ornegi

Kolposkopiden sonra akşam yemegi icin disaridaydim, hemen hemen hic bir akinti yoktu, sadece biraz yorgun hissediyordum ama yorgunluğumun asil sebebi psikolojikti. Bir kac gun sonra, doktorun kolposkopiden sonra kanı durdurmak icin iceriye koydugu gumus nitrak cozeltili gaz bezine benzer siyah parçalar düşmeye basladi.

Yani uzun lafın kısası, eğer pap smeariniz normal değil ise, once hpv testi yaptirin, eger pozitifse bir an once kolposkopi olun. Kolposkopide korkulacak hiç bir şey yok. Tek tavsiyem, kolposkopiye yalniz degil, iyi bir arkadaşınızla gidin. O anki bilinmezlikler ve endiseler, bir arkadaşın destegi ve gülümsemesi ile uzaklaşıveriyor.
Ayrıca yukarıdaki sitede kolposkopinin ne olduğu ve nasıl yapıldığı çok güzel bir şekilde anlatılmış.

Sapkın ve Haksız

Maalesef bir terazinin canını en cok yakan sey, deli gibi yakan sey haksizlik. Tam bir senedir sapkin ve haksiz bir iliski içerisindeyim ve bu girdapta olanlar oldu, HPV bile beni buldu. Simdi elimden gelen tek sey bu ilişkiden DERS ALMAK ve beni oldurmeyen sey beni daha guclu kilar diye dusunerek duruma iyimser yaklaşmak.
 
Su anda bunlari yazarken bile ruhumu, midemi, kalbimi bir anda sıkışma hissi sardi. Kendime bunlari 1 sene yasattigima gore demek ki ben tam bir mazoşistim. Ama artik gercekten yeter. Çığlıklarımı şimdiye kadar hep icimde attim, ama artik avazım ciktigi kadar bagiracagim. İçime ata ata kendimi fiziksel ve ruhsal olarak zehirlemisim meğer ben. Cok uzgunum, ama hüznümü bile yaşayamıyorum - batıyor malum kişiye. Kendimden ve ailemden çok özur diliyorum ve bu gunlerin acisini kahkahalar atarak mutlulukla çıkaracağım günleri iple cekiyorum.
 

Thursday, October 25, 2012

Ben nerde yanlış yaptım?

 
1. Prezervatif kullanılmalı
 
Bu işin sakasi yok. Virusler, bakteriler insan ayirmiyor. Kim olursaniz olun, kiminle olursanız olun ama kondom kullanin mutlaka. Eger hamile kalmak istiyorsaniz da, bazi ozel kremler/kayganlaştırıcılar var, bunlari kullanarak virusun gecme ihtimalini azaltabilirsiniz. Mesela internette doğal ve saf hindistan cevizi yagi kullananlara rastladim. Ancak bu garantili bir yol değil, o yuzden sadece hamile kalmaniz gerektiginde bu yola basvurun. (sunu soyleyeyim, ben ilk anormal pap smear sonuçlarımı aldiktan sonra cinsel hayatima ara verdim, dolayisiyla bu bahsettiklerim kendi deneyimim değil).
 
Daha sonra 'ah', 'vah', 'keşke' demek istemiyorsaniz ne olursa olsun korunun. Ozellikle genc yaslarda ve evlilik öncesinde. O kadar basit bir sey olmasina ragmen cogu kisi kullanmiyor, ama gel gör ki insanin akli basina is isten gectikten sonra geliyor.
 
2. Bağışıklık sistemi
 
İşte asil mesele bu. HPV ye karsi en garantili onlem sapasaglam bir bagisiklik sistemi. Maalesef çoğu kişi gunumuz yasantisina ayak uydurayim derken, vucudun bu cok degerli sistemini alt üst ediyor, kiymetini bilmiyor. Ben bu cektiklerim icin virusu kapmamdan cok bagisiklik sistemimin zayiflığını (ve de psikolojimi) sucluyorum.
 
3. Çaresizlik psikolojisi
 
Ben bu HPV olaylarina bulaşmadan hemen once hayatimin en caresiz en uzgun gunlerini yasiyordum ve de bunun sağlik acisindan nelere mal olacagindan habersizdim. Simdi ogrendim ki 'çaresizlik' duygusu ile hastaliklar arasindaki iliski bir cok bilimsel arastirma ile kanitlanmis. Siz siz olun, bu fena duygunun kokusunu aldiginiz gibi hemen arkanizi donun ve uzaklasin! Kendinize bunu yapmayın...

Friday, October 19, 2012

ASCUS + HPV pozitif = ???

 
Ağustos 2012 itibariyle elimde sunlar vardi:
 
- paramparca bir ben
- 1 adet ASCUS'lu pap smear raporu
- 1 adet hem yuksek riskli hem dusuk riskli HPV pozitif gosteren laboratuar sonucu
- olası bir LEEP operasyonu
 
Tabii ki yine balıklama daldım google dunyasina ve basladim arastirmaya. Ilk gozume çarpan sey, ascus+hpv pozitif durumlarinda bir sonraki asamanin Kolposkopi olduguydu. Ancak doktorum ısrarla kolposkopinin vakit kaybi oldugunu soyleyerek sadece Leep yapacağını belirtmişti.
 
 
(ASCCP Algoritmasi - http://www.asccp.org/consensusguidelines/consensusguidelinesoverview/tabid/5956/default.aspx)

 
Leep operasyonundan bir gun once aileme soyledim bu durumu - hpv'den bahsetmeyerek, sadece bazi kotu hucrelerin alinmasi gerekiyor dedim. Onlar Leep fikrine kesinlikle karsi ciktilar ve baska doktorlara da gitmemi onerdiler. Ve ben operasyon olacagim gunun sabahi doktorumu arayip iptal etmek istedigimi soyledim. Ayni anda baska ve cok daha pahali ozel bir doktordan kolposkopi için randevu aldim.
 
Tüm bunlar olup biterken zihnen ve ruhen o kadar zayıftım ki. Neden ben diye kendimi sorgulamaktan başıma ağrilar giriyordu, ve bazi geceler hıçkıra hıçkıra ağlamaktan nefesim kesiliyordu. Bu HPV durumu ortaya çıkmadan once bile hayatimin en zor donemi diyecegim bir donemden geciyordum, ve bir de bu dert çıkınca resmen rekor kırdım. Daha fazla batamazdım.

Tuesday, October 16, 2012

Kotunun iyisi ASCUS, ama...

Kotunun iyisi ASCUS, ama...
Pap smear testimin sonuçlarına göre ASCUS (atypical cells of undetermined significance) - yani 'onemi bilinmeyen anormal hucrelere' sahiptim . Ilk basta bu durum beni korkutsa da, sonradan özellikle 'önemi bilinmeyen' kismina ısındım ben bu hucrelerin. Onemleri bilinmiyor, ve de sadece anormeller (yani patolojik olarak kanser oncusu hucre de degiller ama normal de degiller) - yani ASCUS demek bir suru acik kapi ve ihtimal demek.
Yaşadığım şoku ve üzüntüyü hafifletmeye calisirken kendimi boyle telkin ettim . Pap smear alinirken hala hafif kanamali akintim vardi, belki de bu hucreler labrotuarda 'anormal' olarak gorundu, ya da baska bir enjeksiyon, iltihap, tampon kullanimi vs. diye birsuru senaryo yazdim, hpv olamayacagina inanarak. 
Doktorum ASCUS gorur gormez hemen yuzde yuz HPV varmis gibi yaklasti duruma, ve bu benim alternatif senaryolarimla uyusmuyordu. Bu kafa karisikligiyla, LEEP operasyonumu iptal edip solugu doktorun muayenesinde aldim. HPV testi olmak istiyordum, boylece elimde somut kanitlar olacakti ve ben hakli (ve HPVsiz) cikacaktim. Doktorum, bu testi yaptirmak hic bir seyi degistirmez ve asla bir tedavi yontemi degildir dedi, ama test yapildi.
Ilk ASCUS haberinde cok ama cok sarsilmistim, ama HPV test sonuclarimla resmen yikildim. HPV pozitif... Hem de hem yüksek risk hem dusuk risk. Doktorumla konusamadim bile, yutkundum ve titredim durdum. Doktorum yine LEEP dedi, ben artik daha da cok korkmustum ve tamam dedim. LEEP ile tamamen kurtulabilirmiyim peki viruslerden diye sordum. 'Aslinda hayir, cok buyuk ihtimalle bu virusler sadece rahim agzinda degil vajina da da var, ve zamanla tekrar yayilabilir' dedi doktorum. Kafamdan tek gecen suydu 'bit-tim ben'.

Thursday, October 11, 2012

Giriş - gelişme - savaş ve sonuç ....

İşte giriş....

İnsan vücuduyla ve hastalıklarla uğraşmak aslında tamamen bir dedektiflik isi. Yaşadığım sağlık sorunlari hakkinda ‘nasil, ne zaman, nerede, ne kadar’ gibi sorulari kendime sordukca aldığım cevaplarin hep birbiriyle alakali cikmasiyla bunu farkettim ben.  

Bu blogu yapmamin en büyük nedeni herkesden once kendime yardim etmek. Son zamanlarda saglikla ilgili o kadar fazla bilgi edindim ki, maalesef beynim resmen doldu- bu bilgileri bloguma aktararak hem beynimi rahatlatmak hem de bildiklerimi, yaptiklatimi, dusunduklerimi baskalariyla paylaşmak istiyorum.

Bu dedektiflik maceramda farkettigimde beni en cok etkileyen gercek su ki – düşündüklerimiz ve de hissettiklerimiz vucudumuza direk olarak hukmediyor. Ben maalesef bunu sadece cok kisa bir sure once anladim. Beslenmenin, egzersiz yapmanin, saglikli yasamanin değerini cok daha onceden farkedip gunluk hayatimda benimsememe ragmen, isin duygusal yönünü maalesef atladim ve de sonunda onemli bir saglik sorunuyla (HPV!) yuzlesmek zorunda kaldim.

ASCUS Kabus

Temmuz 2012’de iki reglimin arasinda 7 gün boyunca kanli akıntı olunca hemen jinekologa gittim ve de ilk pap smear testimi oldum (daha önceki muayenelerde bakire olduğum icin hic pap yaptirmamistim).  Doktor sadece olumsuz bir test sonucu alirsak sizi arayacagiz dedi. Pap’tan sonra doktor ayrica polikistik ihtimali icin yumurtaliklari ve rahimi ultrasonla kontrol etti ve her sey yolunda gozukuyordu. 1 hafta sonra maalesef telefonum çaldı ve hemşire doktoru gormem gerektiğini soyledi. Ve de kabusum böylece başladı.

Zaten hastalik hastasi ve de son zamanlarda asiri depresif olan ben, böyle bir haber alinca üzerimden kamyon gecmis gibi oldum. Hemen ertesi gun icin randevu aldim. Doktora gittiğimde heryerim buz gibiydi ve hala sok icindeydim. Neyseki doktorum asiri iyi bir insan ve çok da nazik. ‘Onemli bir sorunumuz var, ancak emin ellerdesin’ dedi. Test sonucum ASCUS idi. Yani anormal pap sonuclari arasinda en hafifi. Aslinda o gun muayanede konusulanlari pek de hatırlamiyorum sokta oldugumdan, ama doktor bana virusle ilgili bilgiler verirken ilk kez ‘kanser’ lafi geçtiğinde kusmak istedim, olamaz dedim. Doktor iki secenegimiz var dedi, ya 4 ay bekleyip yeniden pap smear testi yapacagiz, ya da LEEP operasyonuyla kotu hucreleri alacagiz. O an neyle karsi karşıya olduguma dair bir fikrim olmadigindan, hucrelerden hemen kurtulmak cok cazip geldi. Tamam dedim ve 18 Temmuz’a genel anastezili LEEP operasyonu icin gün aldım.

Klinikten çıktığımda artık ben ‘ben’ degildim, ve de hic bir seyin eskisi gibi olamayacagini biliyordum.  Kendi  kendime ‘… ama ben sadece 23 yasindayim’ diyip durdum eve giderken yol boyunca.