Thursday, January 31, 2013

Check-up sonuclari geldiii

Check-up'i yaptirdim, ve gectigimiz pazartesi de sonuclari aldim. Yapilan bir sürü test arasinda sadece 2 anormallik var.
 
1. Yuksek kolestrol (yuksek LDL yani kotu kolestrol sadece birazcık yüksek)
2. Yuksek eozinofil
 
Birincisi malum, kolestrol. Bende kolestrol var diye kime desem cok sasiriyor. Cunku hem cok zayifim, hem saglikli besleniyorum, hem de spor yapiyorum (ve de yaşça küçüğüm). Genetik heralde diye dusunuyorum.
 
Ikincisi de bir cesit alyuvar olan eozinofillerin yuksekligi. Alerjik durumlarda ya da parazitik durumlarda yukselirmis bu deger. Doktor, bir kere yuksek cikmasi bir sey ifade etmez, daha sonra da bakmak gerekir, onemli bir durum degil dedi. Dışkı testinde parazite falan rastlanmadigi için de, doktor çok önemsemedi bunu.
 
Diger her şey normal, sonuclar çok guzel! Hatta geçen kan testlerimde ödümü kopartan lenfositlerim %70 artmis! (bakınız: http://hmmokbyehpv.blogspot.hk/2012/11/wbc-ve-hpv.html ) 1.5 ayda WBC degerim (yani bagisiklik sistemimin savascilarinin sayisi) 5.7 den 6.7'e, lenfositler de 1.0'den 1.7'e yukselmis! Bu 1.5 ayda bir cok sey yaptim, bunlardan biri de bagisiklik sistemini desteklediği soylenen Ekinezya cayi. (işte bu çay: http://hmmokbyehpv.blogspot.hk/2012/12/bitkiler.html ) Check-up'tan sonra baska cay kullanmaya basladim ama en kisa zamanda Ekinezya çayi stoklayip icmeye yeniden baslayacagim. Her ne kadar son zamanlarda 2 kez üst solunumun yolu enfeksioyonuna yakalanmış olsam da, bağışıklık sistemime olan inancımı yeniden kazanmaya başladım! 
 
HPV cephesine gelince, malum 2. kolposkopimi ve biyopsimi aralik ayinda olmustum. Sonuc kronik servisit ve vajinit. Yani uzun sureli iltihap. Ancak, doktorum yapilacak bir sey olmadigini, kontrollere devam etmem gerektigini soyledi sadece. Biyopsi sonucu ilk biyopsiyle aynı, hücre değişimi var ancak kötü huylu bir şey yok. Yani doktorlarin yaklasimi su, kotu bir noktaya gelene kadar bir sey yapmiyorlar, sadece bekliyorlar. Ancak bu arada o kotu noktaya varmayi engelleyecek bir sey maalesef modern tipta yok. O yuzden tüm yük hastaların omuzuna biniyor. Kendimiz araştırıp, okuyarak ne yapmamiz, ne yememiz, ne düşünmemiz gerektigini bulacagiz ve ugrasip duracagiz. Yorucu bir süreç evet. Ama bunu yavaş yavaş sindire sindire yaparsak, bir ömür boyu bu bilgilerle kendimize ve çevremizdekilere faydali olacağimizi düşünüyorum. O yüzden durmak yok yola devam :)

Thursday, January 3, 2013

Check-up

Yarin genis kapsamli bir check-up yaptiracagim. Doktor bir sikayetiniz var mi dediginde eline verecegim bir liste hazirladim:
 
- Akne
- Duzensiz regl
- Asiri tuylenme
- HPV
- Kronik servisit
- Halsizlik / kuvvetsizlik
- Eklemlerde ve dizlerde agri
- Mide bulantisi
- Bas ve vucut agrisi
- Göğüs sıkışması
- Akıntı
- Kilo kaybı
- Zayıf bağışıklık sistemi
- Zayıf hafıza
- Düşük kan değerleri
- Kandida
- Bacaklarda morluklar ve belirgin damarlar
 
Evet, ben sadece 24 yaşındayım! Ne sigara ne içki içerim, düzenli uyurum, yoga pilates yaparım, bol bol salata meyve yerim. Şaka gibi... Tek kötü alışkanlığım STRES ve ÜZÜNTÜ. Tamam kotu genler de olur ama bu kadarı da olmaz ya bari bi 30lu yaşları bekleseydi bu kadar hastalık!
 
Bi mutluluk havuzuna atsam kendim gülsem kahkaha atsam uzun uzun her şey geride kalsa sanki dünyanın en sağlıklı insanı ben olucakmışım gibime geliyor.

Friday, December 28, 2012

2013

Elimde olsa 2012'nin her dakikasini her saniyesini tamamen silerdim, hiç bir iz kalmayana dek. Bazen hala saf saf ya belki her şey kötü bir ruyadir ve uyanıcam diyorum.
 
Herkes beni cok zeki çok akıllı bilir, ismimi duyunca insanlarin aklina ilk basarilarim gelir. Ama benim icinden gelen şey bas bas bağıra bağıra (kuzey style!) BEN DÜNYANIN EN APTAL İNSANIYIM demek. Öyleyim. Yaptigim seylere ve bedellerine bakarsak GERIZEKALININ önde gideniyim. Kendimi bir turlu affedemiyorum. Umarim zamanla affedebilirim.
 
Dua ediyorum her gün, 2013 bir an once gelsin, 2012 geride kalsin bitsin gitsin yokolsun. Ama oyle seyler var ki takvim yapraklari gibi koparip atilmiyor, kolay kolay geride birakilmiyor. Mesela HPV. 10 yil da gecse ben bunun yüküyle yaşayacagim. Aptalligim yuzunden. Faturayi kime kessem faydasiz. Aslinda her sey faydasiz. Bağırsam çağırsan kırsam döksem sonuç aynı.  
 
Evet çok çabaliyorum HPV'den kurtulmak icin ama yine de cok mutsuzum, ara ara da umutsuzum. HPV aslinda icine dustugum berbat durumun sadece bir sembolu, hem de belki de en basiti. Tepeden tirnaga yanlis bir kisi yuzunden bir batakliga saplandim resmen. Çamur her tarafim. Ömür törpüsü lafını çok çok iyi anlıyorum artık. Ve gerçekten öyle insanlar varmış. Çok yakinda kaçacağım, uzaklaşacağım, yikanacağım, arinacağım. Umarım bu kaçışım kurtuluşumun da resmen başlangıcı olur.
 
2013 no'lur bana yardim et.

Wednesday, December 26, 2012

Erno Laszlo'dan sivilceler için kullandığım ürün

HPV ile olan mucedelem devam ederken hayat devam ediyor tabii ki, hatta daha bir dolu dolu devam ediyor... Ne de olsa yapilacak çok şey var.
Daha onceki bir yazimda bahsettigim gibi yillardir bir akne problemidir gidiyor... Ergenlik döneminde cikmayan akneler, son bir kac senedir beni rahat birakmiyor. Şu anda fena degil durum, ama yanaklarimda bir suru minik kirmizi akne izi var. Ama yine de hala, ozellikle regl olacağım zaman, bir kaç tane sivilce yerini buluyor yuzumun çesitli yerlerinde. Neyse, onlar da gidecek biliyorum... hpv'den kurtulduktan sonra, aknenin direnmesi biraz zor.. ben bu meseleleri kokunden halletmeye kararliyim yavaş yavaş...
Dün yaklasik 1.5 senedir kullandigim bir ürünü bitirince paylaşmak istedim, çünkü gercekten bitmesine üzüldügüm bir ürün. Erno Laszlo Targeted Blemish Treatment.
 

Bir cok kisi Erno Laszlo markasini bilmiyordur, normal, ben de bilmiyordum inanin. Ama aslinda gayet etkileyici bir hikayesi var ve Marlyn Monroe, Audrey Hepburn gibi ikonlarin bu markanin urunlerini kullandigi biliniyor. Cok eski bir marka ve sahibi de aslen Macaristan asilli New York'un en onde gelen guzellik uzmani doktorlarindan... Ve Hollywood'dan bir cok unlu musterisi varmis. Bu markanin urunleri gercekten orijinal seyler ve diger markalardan farkli urunler, o yuzden magazalarina girince bir cok sey ilgimi cekmisti ve denemistim.

Dün bitirdigim Erno Laszlo Targeted Blemish Treatment de minik bir tüp (ne kadar minik olduğunu görün diye yanına bir ruj koydum hatta) ve çıkmakta olan ya da cikmis sivilcelerin uzerine surup gece yattiginizda sabaha sivilce inmis oluyor. Ben bu ürünle yüzlerce sivilceyi çıkmadan yoketmisimdir simdiye kadar. Yani bi sivilce cikicak gibi olduğunda her gece uzerine sürüp yattiginizda sivilce kontrol altina aliniyor ve kisa surede iz birakmadan gidiyor. Ben sadece gece kullandim cunku hafif sari renkli ve kuruyan yogun bir yapida, yani gunduz makyaj altinda ya da her sekilde kullanilirsa goruntu hos olmayacaktir. Ama gece bol bol sivilcenin uzerini bununla kapatinca cok etkili oluyor ve sivilceyi kurutuyor. Içinde salisilik asitin yani sira bir çok bitkisel öz var, ve bitkisel bir kokusu var. Sadece sivilce uzerine suruldugu icin yoğun bir ürün ve ilk sürüşte hafif bir yanma hissediliyor. Ne yazik ki organik ya da tamamen dogal bir urun degil. Ama yuzunuzun sadece kucuk bir alaninda kullanildigi icin pek de sorun degil iceriğinin tamamen dogal olmayışı.

Ben cok memnun kaldim. Türkiye'de sanırım satılmıyor bu marka. Strawberrynet'te markanin bazi urunleri var ama benim bahsettigim urun yok. Yurtdışında karşınıza çıkarsa denemenizi öneririm. Ama şunu söyleyeyim ucuz bir marka değil. Yanlış hatırlamıyorsum bu minik tüp en az 75tl gibi bir fiyattı (yurtdışında).

Tuesday, December 18, 2012

2. kolposkopim (ve biyopsim)

Gectigimiz pazartesi günü 2. kez kolposkopi oldum. İlk kolposkopimi agustos sonunda olmustum, yani yaklasik 4 ay sonra ikinciyi oldum. Doktoruma bunu soyledigimde, aslinda gerek yok, senede bir kolposkopi yeterli ASCUS icin dedi, ancak ben olmak istiyorum dedim ve doktor da kabul etti.
 
Daha önceki yazımda belirttigim gibi ilk kolposkopim (ve biyopsim) oldukca rahat gecmisti. Sonuçlar da sükürler olsun ki iyiydi. Bu sefer de pek bir aci duymadim kolposkopi ve biyopsi sirasinda. Sadece oldukca rahatsiz bir durum, acisiz ama ayni zaman da rahatsiz. Umarim anlatabilmisimdir :)
 
Neyse, doktor bir kaç parca aldi yine biyopsi icin, sonuclari bekliyorum simdi, insallah guzel cikar yine sonuclar. Kolposkopiden sonra akinti olmadi bende. 1 gun sonra doktorun biyopsi aldigi yerlerde kanama ve enfeksiyonu onlemek icin koydugu kimyasal sey dustu kendiliginden. Kolposkopiden sonra pek aci agri hissetmedim, biraz dolasip eve gidip dinlendim.
 
Kolposkopi icin gittiğimde 9 kasim'da oldugum pap smear sonuçlarimi da aldim. Hala daha sonuca bakip bakip sırıtıyorum. Sonuç sadece ASCUS ve hafif iltihap. Ama beni en cok mest eden şey hpv'sel hucre degisimi gorulmemistir gibi bir sey yaziyor sonucta. Bir onceki pap smear'imda tam tersi bir ifade vardi. Gerçi doktor kolposkopi'den sonra hala enfeksiyonlu gozuken bir kac yer var dedi, ama yine de pap sonucum beni cok mutlu etti. Insallah kolposkopi sonucum da bu mutlulugumu katlar.
 
Hazır saturn de gidiyor ve yeni bir yıl geliyor şu HPV den kurtulmak ne kadar harika olurdu! Havalara uçarım!
 
Herkese bol sağlık ve güzel haberler diliyorum.

Tuesday, December 11, 2012

Bitkiler

Önümüzdeki pazartesi tekrardan kolposkopi yapilacak. Bir onceki kolposkopim gayet rahat gecmisti. Özel bir yerde yaptirdim ve cok deneyimli bir doktordu. Hemşiireler de muthis tatliydi ve hic elimi birakmadilar islem sirasinda. Ama bu kez başka bir doktora gidiyorum -
 sigortamın karşıladığı bir doktora. Bakalım bu sefer nasil olacak... Aslında acıya macıya razıyım, yeterki sonuçlarım temiz çıksın.
 
Ayrıca geçen hafta upuzun bir sikayet listesi ile çin tıbbı doktoruna gittim. Listedeki sorunlarimdan bir kismi soyleydi hpv, akne, akinti, kilo kaybi, tuylenme, depresyon, zayif bağışıklık sistemi vs. Doktor bitkisel bir karisim verdi, 3 gün boyunca gunde iki kere icmek icin. Tabii ki tadi berbat, ama icinde sadece bitkiler var. Bunlari kullandiktan sonra gel, ve bir degisiklik olup olmadigini bildir, ona gore bir sonraki karışımın hazirlansin dedi. Ancak ben bu hafta geri gidemeyecegim, daha sonra tekrar gitmek istiyorum tabii. Fakat, son bir kac gundur cok asiri sekilde akintim var. Hic bu kadar cok olmamisti. Sanirim bu bitkisel karisimla alakasi var. Umarim olumlu bir seydir, mesela icerdeki mikroplar vs belki de sökulup atildi. Umarim :)
 
Çok yakin bir arkadasim da hpv yuzunden lazer operasyonu gecirdi ve kotu hucreleri alinmisti. Bu islemden sonra Pekin'e gidip cin tibbi hastanesinde boyle bitkisel karisimlari ice ice kendine geldi ve resmen hayatı degisti. Bağışıklık sistemini saglamlastirdiktan sonra gercekten de gerisi geliyor. Ben de bir şans vericem çin tıbbına.
 
İçtigim karisimin icindeki bitkilerden bazilari su sitedeki kanser hucrelerini olduren 79 bitkinin listesinde yer almakta:http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=3895
 
Mesela benim içtiğim karışımda olan bitkilerden birisi Meyankökü (licorice root). Google'a meyankökü yazdığınızda bu mucize bitkinin nelere faydası olduğunu göreceksiniz. Ama lutfen kullanmadan once detaylı bır şekilde araştırın zarar ve faydalarını. Ve eğer hamileyseniz bu tür şeyleri kullanmanızı tavsiye etmem. Ayrıca herşeyin fazlası zarar, hemen iyileşmek için aşırı miktarlarda tüketip vücudunuza yüklenmeyin.

Ben alternatif tibbi seven birisiyim. Sizler de bu listeye bakıp araştırıp aktarlardan bulabildiklerinizi deneyebilirsiniz. Bu bitkilerin tabletleri de var ancak hapların içinde neler olduğundan hep şüphe duymuşumdur o yüzden ben bitkisel çayları tercih ediyorum. En çok güvendiğim ve sevdiğim bitkisel çay markaları da Traditional Medicinals ve Yogi. Mesela şu gunlerde işyerimde günde birer bardak şu çaylardan içiyorum.



Wednesday, November 28, 2012

WBC ve HPV

Evet, bazı gelişmeler var... En son yaptirdigim pap smear de ASCUS cikti (9 Kasim'da). Ve doktor 17 Aralık'a kolposkopi icin gün verdi.
 
Ama ben bir kac gun ence cok daha çarpıcı bir sey ogrendim. Son zamanlardaki kilo kaybim dolayisiyla gittigim doktor kan testleri yaptırmıştı ve onun sonuclari geldi. Doktor sonuclar normal dedi ama ben eve gidince önemli bir detay farkettim. Akyuvar sayım (WBC) bir önceki kan testlerime gore dusuktu (düşük ama hala referenslar icerisindeydi). Ancak daha da önemlisi, lenfosit sayim (LYM) en alt sınırdaydı ve hatta sinirin altindaydi. Lenfositler bir insanın bagisiklik sisteminin yegane savaşçılari. Ve ben bu sonuclari gorunce cok cok üzüldüm tekrardan. Ben aylardir bağışıklık sistemimime guveniyordum, ne de olsa gececek diyordum, ama aslinda benim bağışıklık sistemim ortalikta gozukmuyor bile, cok dusuk degerler. Çok korktum. Çünkü, bu isin bir hapi ya da ilaci yok. Bagisiklik sistemin ya iyi ya kötü. Ben zaten iyi besleniyorum uzun zamandır. Ama kontrol altina alamadigim tek düşmanım Stres..... Stres beni mahfetti, ben de onu mahfedicem!